ROBOSKİ’DEN BARIŞ SÜRECİNE BİR NEBZE KATKI- İBRAHİM YAYLALI

imagesBarış sürecine Roboski’den bir nebze katkı

İbrahim Yaylalı

Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla bundan öncekilere pek benzemeyen bir barış sürecine PKK ‘nin de ateşkesiyle girmiş bulunmaktayız. Neden eskisi gibi olmadığını aşağıda biraz açmaya… çalışacağım. Barış sürecinin tartışılmaya başlandığı ilk dönemlerde önce basında tartıştırarak, Roboski katliamı raporu TBMM insan hakları komisyonu tarafından resmileştirildi.
Adı senelerce konulmayan savaş sürecinin ardından,barış süreci ne girmiş bulunmaktayız. Savaş doğası gereği uzlaşılamayan bir takım nedenlerin silah yoluyla çözüm yolunun denenmesidir.
Bizde Kürt halkına karşı çok uzun yllara dayanan sömürgecilik politikaları katitalist sistem tarafından uygulana gelmiştir.Kürdistanı da kendi pazarı görme ve bu pazarı kaybetmeme politikaları da diyebiliriz.Özü itibarıyla sınıfsal kaygılardan içerisine girilmiş bir tutum da diyebiliriz.

Bu durum ulusal-sınıfsal-cinssel baskılamayı beraberinde getirmiştir.Uzun yıllar bu tavrını bu şekilde sürdürmüş, fakat ortağoğu da aktörlerin yerini değiştiresi ya da değiştirilmesi sürecinde Kürt ulusal hareketin hareketin üçüncü yol mümkündür şiarıyla kendi iradi süreciyle önemli bir aktör olduğunu dosta düşmana göstermiştir. Bugun gelinen nokta itibarıyla bu soruınlar yumağının kendisini çürütmeye başladığının farkında olan TC devleti bu haliyle yol alamayacağını görmüştür.
Bu eski tavır eski sömürge yöntemleriyle yol alamayacagfını gören sistem bir ara formül ile barış görüşmelerine başlama kararı almıştır.

AKİL ADAM(İNSAN)LAR
Bu süreç için kurumsallaşmalara ihtiyaç vardır,bunlardan biri olan akil insanlar içeriği ve niteliği itibarıyla tartışmalı olsa bile yine de süreç için olumlu olarak düşünülebilir.Akil insanlardan çok görüntü itibarıyla akil adamlar diyebileceğimiz bu kurumun işlevi bir tür raportörlüğe indirgenmiştir.Temsil (cins ve diğer farklılıklar anlamında söylemekteyim)sorunu olduğu gibi yetkisizlikler i itibarıyla işlevselliği çok tali hale getirilmiştir.

HAKİKAT KOMİSYONU

Bu süreç için İkincisi ise hakikatları araştırma komisyonu çok acil ihtiyaç olarak gündemizde yer almalı bir an önce kurulabilmelidir. En son yaşadığımız ve son dört ayına tanıklık ettiğimiz bir süreç olan Roboski katliamı ve benzeri geçmişte yapılan katliamlar ve faili belli kayıplar ve toplu mezarlar vs barışma süreci için en elzem kurumdur.Roboski de yaşanan cinayetin-katliamın devlet tarafından yapıldığına inancın oluşmasına neden olan olgular hala devam etmektedir.

BÖLGE HALKINDA KATLİAMI DEVLETİN YAPTIĞI YARGISININ GELİŞMESİNİN NEDENLERİ

Bölge halkının ve Sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu raporda da yer alan bir çok soru hala varlığını devam ettirmektedir.

Roboski katliam sonrası devlet tarafından yapılması gereken ve yapılmayan bir çok şey neden gözardı edildi yapılmadı.

1) En önemli sorulması gereken soru, katliam sonrası neden yaralıların hastahaneye kaldırılması engellendi ve on kişeye yakın kişi kurtarılabilecekken,ölmeleri seyredildi.

2)Katliam sonrası tüm köyde,çocuğundan yaşlısına oluşan travma için neden tek bir adım bile atılmamıştır.Hatta katliamda yakınları ölmüş olan insanların çocukları okullarda şiddete maruz kalmıştır.

3) bu katliamda neden nefret dili hükümet yetkilileri tarafından yaygınlaştıracak söylemlerde bulunulmuştur ve hala bu söylemler neden devam etmektedir

4) Kurulan alt komisyon, katliamda sorumluluğu bulunan neredeyse hiç bir kurumdan net bilgi alamamasına rağmen ki bunların başında genelkurmay da geliyor. :Komisyon nasıl bir öngörüde bir yargı bütünlüğüne ulaşabilmiştir

5) Kurulan alt komisyon raporunu saadece neden AKP kabul etmiştir.Bu konularda AKP yi yalnız bırakmayan MHP bile terk etmiştir.Daha bunun gibi bir çok neden var.En son bu kanıyı besleyecek şey ise AKP çözüm heyetinin Uludere ye kadar gelip,roboski ye katliamda yaşamını yitirmiş insanları ziyaret edememesidir.

İstanbul’dan Diyarbakır’a,oradan Batman’a ve bizim yaşadığımız yer olan Roboski’li ailelerin barışma için önlerine koydukları en büyük şart olarak bu süreçlerle yüzleşme yatıyor.

SÜRECİN DİLİ DEĞİŞRİTİLMELİDİR
öRNEK 1
Bu süreçlerde dil önümüzde en problemli alan olarak durmaktadır.
Örneklersek;Egemen Bağış ile Roboski de yakınını kaybetmiş Ferhat Encü arasında yaşananlar ögreticidir.Egemen Bağış twiter hesabından katliamı küçümsyen sözleri ettikten sonra vicdansızlıkla katliamda yaşamını yitirmiş Ferhat Encü’yü suçlayabilmiştir.

ÖRNEK 2

En son bir mülakatında TBMM de oluşturulan alt komisyon başkanı Şener iki bin kişiyle güneydoğuda görüşme yaptım Uludere yi ancak iki kişi sormuştur.Bu soranlar ise BDP lidir diye bilmiştir.

ÖRNEK 3
ilk akil insanlar toplantısında Başbakan’ın kullandığı dil tamamen savaş dönemi psikolojik har dilidir.Kürt halkından bir tek kelime bile etmemiştir.Tek kullandığı dil öğesi “terör” ve “terörün bitmesi” sanki burada barış öğesi olmayan barış süreci başlatılmıştır
Roboski halkı bu dilin kullanımına bağlı olarak barış sürecinin samimiyetine inancı ytok gibidir.Bir taraftan barış barış denilirken,diğer taraftan bir gün boşa gitmeden her gün yeni bir katliam yaşamaktadır.

KORUCULUK SİSTEMİ
Bu süreç için daha bir çok şey ihtiyaç var fakat öncelikle savaş sürecinin mekanizmalarını sonlandırmak anlamına gelen,koruculuk sistemi rehabilite edilerek işlevine son verilmelidir.
Bölge halkının yeni dağıtılan koruculuk sistemiyle ilgili düşüncesini de buradan aktarayım.Konuştuğum bir çok bölge halkı yeni koruculara kadro verilmesini kendilerinden intikam alınıdğını söylemektedirler.Bu intikamın nedeni ise adalet arayışları olduğundan kaynaklı olduklarını söylüyorlar.
Benim gördüklerim ise bölge halkının söylediklerini doğrular niteliktedir.

ADALET İSTİYORSAN CEZALANDIRISIN

Öncelikle Roboski’lilerin adalet arayışında çok ön planda olan katliamda yaşamını yitirmiş Serhat Encü’nün ağabeyileri Veli Encü ve Ferhat Encü’ye açılan soruşturmalar ki çoğu komik nedenledir ki, tamamen korkutma ve sindirmeye dönüktür.

Servet Encü katliamdan sağ kurtulmuş ve korkudan Irak tarafında kalmıştır.Bir süre sonra geri dönmeye karar verince akrabaları yardım eder geri dönmesine dönüş yolunda gazeteci Namık Durukan ile karşılaşırlar.Namık onların sınırda olduğunu gösterecek resimli mülakatlarını milleyet gazetesinde verir.Pasaporta muhalefetten o ve yakınları 8 bin lira ceza yerler,fakat Namık Durukan dsa aynı suçu işler o orada unutuluverir.

Bu ceza için ilginç pazarlıklar yapılır,nasıl bir yetki verilmişse askere bunu sonuna kadar kullanır,mesala her şeye sessiz kal bizde seni görmeyelime varan pazarlıklardır.
İstanbul’un çeşitli yerlerinden öğrenciler destek ziyaretine gelirler, geri dönüşte Şırnak girişinde polisler tarafından adeta fırçalanır ve tehtid edilirler.
Rehabilite çalışmaları için gelen fotografçı çocuklar ötelyesi,yer arar ordu devreye girer ve yerlerinden olurlar.

Ben ve Meral de payımıza düşeni,uludere(qliban) ve Gülyazı(bejüh)da aldık.Polis ve jandarma vs bu konuda iyi çalışıyorlar ve savcı ve mahkemelerde öyle,hatta komisyonda hakeza aynısı bizim oralar için,Eğer bir barış olacaksa tüm bunlar göz önünde tutulmalıdır.

Roboski,Bejüh halkı onurlu olmayan bir barışı kabul etmiyorlar,Kendi birliklerini bozmak için oluşturulan koruculuk sistemininde bir an önce sonlandırılmasını istiyorlar..
Ben de ek olarak barışın samimiyetini pek de 4. yargı paketinde göremediğimi söylemek isterim.. Bir an önce vicdani ret ile ilgili avrupa bakanlığının istediği yasal düzenlemelerinin yapılmasını istiyorum.

1) Akil insanlar kurumunun yetki ve içeriği yeniden düzenlenmelidir

2) Hakikatları araştırma komisyonu oluşturulmalı ve bir an önce çalışmalarına başlamalıdır

3) Koruculuk sistemi bir an önce bitirilmelidir

4)Kürdistan ve Türkiye kesiminde toplumsal travma konusunda çalışmalar başlatılmalı ve normalleşme sürecine hız kazandırılmalıdır

Eski dil ve mekanizmalarıyla barışı getiremezsiniz,cesaretli olup eski dili de savaş mekanizmalarını da bir bir dağıtmak gerekiyor.Devamını Gör

Yorum bırakın