Gezi parkı cezalandırması: Roboski katliamı dosyası askeri savcılığa devredildi

roboskide-gorevsizlik-isyani-111698Gezi parkı cezalandırması: Roboski katliamı dosyası askeri savcılığa devredildi

ibrahim yaylalı

Bir cezalandırma aracı olarak yargı…

Roboski aileleri ve dostları olarak dediğimiz her şey tek tek çıkıyor.Biz devletin katil olduğunu ve asla Roboski’yi çözmeyeceğini ifade ettik.Devlet Alt komisyonun katliamcıları aklayan kararından sonra, savcılık aynı yolu izleyerek dosyayı karartmak için bir büyük adım daha attı..

Savcılığın böylesi bir süreci seçmesi sorgulamaya da değerdir.Gezi parkı direnişinin gerçekleştiği böylesi bir zamanda bu adım ne anlama geliyor.

Yargının demokratikleştirilmesi çerçevesinde tartışılan askeri yargı ve sivil yargı diye iki başlılığın düzeltilmesiyle çalışmaların yürütüldüğü bu günlerde bir garip karar ile karşı karşıyayız

Roboski katliamı dosyasını Diyarbakır savcılığı yetkisizlik kararı verip askeri savcılığa devretti.Bu zamana kadar askeri yargının bu tür durumlarda bu güne kadar nasıl tavır belirlediği biliniyor. Roboski katliamı ile ilgili nasıl bir karar vereceğini de herkes takdir edecektir.

Bugün herkes çok iyi biliyor ki,yargı AKP nin tavrından bağımsız bir tavır geliştiremez.Bunu söylememizin nedeni ise böylesi karar veren mahkeme-hakim ve savcıların nasıl cezalandırıldığını medya ve basından gözümüze soka soka bize gösterdiler.Bu kararın Diyarbakır da oturan bir savcının verebileceğine kesinlikle inanmıyorum.

Barış ya da müzakere sürecini hükümet bir demokles kılcı gibi çok acımasız şekilde Kürt halkına ve iradesine karşı kullanabilmektedir.Biz daha çözüm sürecinin,imralı görüşmelerinin başında da hükümetin vetolarında bu durumu gördük.

Demokles’in kılıcı olarak Roboski…

Gezi parkı direnişini selamladıkları için önce Sırrı Süreyya önder cezalandırıldı. İmralı’ya gitmesi hükümet tarafından veto edildi. Hükümet açıkca tehdit ediyor.Şimdi de siz kralların değilde halkın yanında yer aldığınız sürece biz de sizi cezalandırıyoruz mu deniliyor.

Roboski için, böylesi bir süreçte verilen kararın başkaca da anlamı bulunmamaktadır.Bu kararın iki anlama gelen açıklaması var 1) Gezi parkı direnişini çeşitli oyunlarla devlet tecrit aldına almak sonra da silikleştirip bitirmek istiyor ve direnişin aktörlerine yönlenmeye başladı2) Daha önce de bir çok defa yaptığı gibi yine bir yarası ile Kürt hareketini mücadeleden koparmak istiyor.Bunun için en büyük kullandığı koz da Roboski dir.

Kürt hareketi en kiritik dönemde dayanışma elini Türkiye kesimine uzattı…

Bence BDP ve HDK bu sürece hatta gerektiği kadar sahiplenememiştir,fakat Gezi parkı direnişinin bir parçası olarak direnişi selamlaması ve içerisinde kendisini ifade etmesi en doğru karar olduğunu düşünüyorum.

Halkların bir arada tüm farklılıklarıyla kendisine karşı bayrak açması müthiş hükümeti telaşlandırmıştır.Böylesi bir birlikteliğin bir on beş günü bile hükümeti sarsmaya yetmiştir,bunun süreklileşebilecek olması düşüncesi hükümeti hiç olmadı kadar saldırganlaştırmıştır.

Kürt hareketi, Türkiye kesimi için başından itibaren istediği böylesi bir ittifakın yolunu oluşturabilmek değil miydi.Bu durum bizim önümüze müthiş fırsatlar sunmaktadır. Sadece seçim yapma zamanı,çıtayı hep böyle aşağıda tutup güvensizliğimizin sonucunda bir çok şeyi ıskalayacağız.

Ya da artık öz güvenimizin göstergesi olarak AKP nin bu blöfünü görerek çıtamızı yükseltip, böylesi bir süreçte Türkiye kesiminden yükselen sesin yanında yer alarak geleceği birlikte kuracağız.

AKP hükümetinin meşruluğu artık Türkiye kesimi için de kalmamıştır. Roboski katliamı ya da diğer katliamlar ve faili meçhullerin açığa çıkarılması çözülmesi isteniyorsa bu blöflere kulak asmayıp, Hem kendi tarafında hem de Türkiye kesimine verdiği desteği kesmeden büyüterek, kendi barışımızı kazanmayı teminat altına alabilelim..

Yorum bırakın